Alkan, “Hastaların özenle dikkat etmesi gereken şey diploması olmayan kişilere itibar etmemesidir. Ne yazık ki gerekli denetim yapılmadığından dil ve konuşma terapisti olmayan kişiler kendilerini dil ve konuşma terapisti diye tanıtmakta ve faydadan çok zarar vermekteler” diye konuştu.

Dil ve konuşma bozukluklarının ve gecikmelerinin herhangi bir nedene bağlı olmadan görülebileceği gibi, bazen ana probleme (otizm, down sendromu, gelişim geriliği vb.) eşlik ederek de ortaya çıkabileceğini vurgulayan Alkan uzmanlar denetiminde doğru tedavi yöntemleriyle bu sorunun çözüldüğüne dikkat çekti.

Alkan “Dil ve Konuşma polikliniğinde bebeklik döneminden yaşlılık dönemine kadar yaşanan dil ve konuşma bozukluklarının ayırıcı tanısı ve tedavisini yapmaktayız. Bunlar; sesletim (artikülasyon) bozukluğu, sesbilgisel (fonolojik) bozukluk, çocukluk çağı apraksisi dediğimiz tüm konuşma sesi bozuklukları, kekemelik ve diğer akıcı konuşma bozuklukları, ses bozukluğu, gelişimsel dönemde yaşanan gecikmiş ve özgül dil bozukluğu, dil edinimi tamamlandıktan sonra beyin hasarı sonrası yaşanan edinilmiş dil bozukluklarıdır. “ dedi.

Uyguladıkları modern tedavi yöntemleriyle tüm bu bozukluklarda iyileşme sağladıklarını beliten Alkan "kişinin konuşulanları anlama ve kendini ifade etme becerilerinden birinde ya da her ikisinde görülen sorunları ifade eden dil ve konuşma bozukluklarını tedavi ediyoruz. Bu konuda uzman olmayan merkezlerdeki tedaviler olumsuz sonuçlara yol açabilir.Bu nedenle dikkatli olunmalı" diyerek sözlerini tamamladı.