
GÜNDER Başkanı Yener Doğruer: Rehabilitasyon merkezleri özel hizmet veriyor
Güneydoğu Özel Eğitim Kurumları Derneği Başkanı Yener Doğruer ile konuştuk.
Rehabilitasyon merkezleri, doğuştan veya sonradan herhangi bir nedenle oluşan özrü ortadan kaldırmak veya engelliliğin etkilerini mümkün olan en az düzeye indirmek, engelliye yeniden fiziksel, zihinsel, psikolojik, ruhsal, sosyal, mesleki ve ekonomik yararlılık alanlarında başarabileceği en üst düzeyde yetenekler kazandırmak için faaliyet gösteren eğitim kurumları olarak çalışıyor.
Türkiye ve Gaziantep özelinde rehabilitasyon merkezlerinin önemi giderek artıyor. Her yıl binlerce öğrenci bu kurumlarda eğitim alarak toplumsal hayata hazırlanıyor. Sadece öğrenciler değil aileler de bu süreçte çok şey öğreniyor.
Tüm bu süreci ve rehabilitasyon merkezlerinin genel durumunu öğrencilerin ailelerin bu eğitim sürecinde yaşadıklarını Gaziantep’te kurulu Güneydoğu Özel Eğitim Kurumları Derneği Başkanı Yener Doğruer ile konuştuk.

Yener hocam Gaziantep’te kurulu Güneydoğu Özel Eğitim Kurumları Derneği Başkanı ve Yeşil Çınar Özel Rehabilitasyon Merkezi’nde yönetici olarak çalışıyorsunuz. Bize rehabilitasyon merkezleri için neler söylemek istersiniz?
Dernek olarak uzun süredir çalışmalarımız var. GÜNDER 2006 yılından beri hizmet veriyor. Beş arkadaşımızla birikte özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerini hak ettiği yere taşımak için dernekleştik. Biz kutsal insanlara özel bir iş yapıyoruz. Bir hizmet üretiyoruz ve karşılığını devletten alıyoruz. Devlet bu iş için kaliteli bir hizmet istiyor. Arkadaşlarımızla birlikte Güneydoğu Özel Eğitim Kurumları Derneğini kurduk. RAM’larla, belediyelerle, Milli Eğitim Müdürlükleri ve Sabancı Vakfı ile güzel çalışmalar yaptık. Gaziantep’te 11 bin öğrenciye özel eğitim veriliyor. 61 rehabilite merkezimiz var. 1500 personel rehabilitasyon merkezlerinde çalışıyor.
Rehabilitasyon merkezleri herhangi bir nedenle yetersizliği olan bireylerin akranları ile aynı seviyeye gelmesinin sağlanması amacıyla özel ortamlarda özel eğitimcilerle özel sınıflarda eğitim yapan kurumlardır. Rehabilitasyon merkezlerinin durumu 5378 sayılı yasayla değişmeye başladı. Çünkü daha önce sadece SSK’lı olarak çalışanların çocuklarına devlet destek veriyordu.
YENİ YASA İLE DEVLET ÇOCUKLARINA SAHİP ÇIKTI
Bu yasa ile birlikte neler değişti?
Bu yasadan sonra devlet “her bireye eğitim hakkı verilmelidir” anlayışı ile “her engelli bireyi eğitmekle mukeleffim” dedi ve harekete geçti. Bu yasadan önce 35 bin kişi devletten hizmet alırken bugün 355 bin çocuğumuz bu hizmeti alıyor. Devlet sosyal devletin gereği olarak bu yasayı çıkardı. Bununla birlikte toplumda bir farkındalık oluştu. 2178 rehablitasyon merkezinde 50 bin kalifiye elemanla hizmet almaya başladılar.
Bu hızlı süreçte sanırım bazı olumsuzluklar yaşandı.
Küçük sorunlar diyelim. Her sektörde olduğu gibi gibi bu alanda da küçük sorunlar yaşandı. Çoğu kişi kervan yoldan düzülür mantığı ile çalışmaya başladı. Bu bazı küçük problemler yaşanmasına sebep oldu ama maalesef kötü daha fazla konuşulduğu için rehabilitasyon merkezleri çok konuşuldu. Yalnız bu olumsuzlklar kısa süre içerisinde giderildi. Dediğimiz yasa geçtikten sonra özel eğitime gereksinimi olan çocukların eğitimi Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’ndan Milli Eğitim Bakanlığı’na geçti.
Bu süreçle birlikte olumsuzluklar minimize edildi. Avuç içi tanıma sistemi ile olumsuzluklar giderilmeye çalışıldı. Çünkü otizimli bireylerimiz var mesela. Bu kardeşlerimiz için her giriş ve çıkışta avuç içi sistemi uygulamak kolay olmadı. Şu anda da bakanlık avuç içini denedi fakat sıkıntılar çıktı. 17 ilde pilot uygulama yaptı ve bunun yürümeyeceğini görerek son verdi.

YENİ KİMLİK TANIMA SİSTEMİ ÜZERİNDE ÇALIŞILIYOR
Şu anda yeni bir kimlik tanıma sistemi üzerinde çalışılıyor. Bununla alakalı Aselsan ve TÜBİTAK birlikte çalışıyor. Geçen yıl meclisten ilk defa öğrencilerin ve öğretmenlerin denetimi ile ilgili yeni bir yasa çıktı. Şimdiye kadar böyle bir yasamız yoktu.
Yasada “öğrencilerin ve öğretmenlerin devam ve takibi biyometrik kimlik doğrulama sistemi ya da kameralı sistemle yapılır” diyor. Şimdi kameralı sistem ile çocuğu incitmeden kırmadan kameralı sistem ile çocuğun girişi ve çıkışı biyometrik olarak kayıt altına alınacak.
Hocam özel eğitime ihtiyaç duyan çocukların tespitinde nasıl bir süreç işliyor?
Önce bir sağlık kurulu raporunun düzenlemesi gerek. Aile bir çocukta olmaması gereken bir özellik gördüğünde ne yapar? Yürüyemeyen ya da konuşamayan yani herhangi bir eksiklik gördüğünde hastahaneye götürüyor. Hastahanede gelişim geriliği görülürse sağlık kurulu raporu hazırlanıyor ve yüzdelik dilim yazılıyor. Çocuğun sağlık kurulu raporunda yüzde 20 özürlü raporu alması gerekiyor.
Daha sonra RAM’larda tanımlama yapılıyor. Çocuğun özel rehabilite merkezlerinde eğitim alması, burada destek eğitimi alması uygun görülürse eğitsel tanı için özel eğitim değerlendirme kurulu rapor hazırlıyor.
Bu süreç tabi aileler için çok zor bir süreç. Aile engelli bireyle birlikte hastahaneye gidiyor, heyete giriyor. Bu sefer çocuğun elinden tutarak RAM’dan randevu alınıyor. Bu süreç sıkıntılı bir süreç. Ancak bir hafta sonra rapor almak mümkün oluyor.
Dediğiniz gibi gerçekten de zorlu bir süreç.
Evet. Rehabilite merkezlerine gelinen süreç budur. Burada şunu anlatayım; aileler çocuğunu merkezlere getirene kadar çok sıkıntı yaşanıyor. Bir çocuğun rapor alması için geçen süre deyim yerindeyse Çin işkencesine dönüşüyor.
Mesela her yıl down sendromlu bir çocuk ya da ağır zihinsel engelli bir çocuk rapor almaya gidiyor. Şunu bilmeliyiz, bir çocuk downlu doğmuşsa ömür boyu downludur. Bunun bir yılda geçmesi, düzelmesi diye birşey olmaz. Bu çocuğun downlu olduğunu her yıl kanıtlamaya çalışması hastahane köşelerinde sürünmesi doğru değil. Çünkü otizm devam eden ve süren gelen bir durumdur. Bir çocuğun hastahaneye gidip rapor alması için kurum personlleri 24 saat önceden sıraya giriyor. Hastahanelerdeki bu sıkınıtıyı çözmemiz gerek.
Hocam son olarak neler söylemek istersiniz?
Şimdi ben son olarak şunu söylemek istiyorum. Rehabilitasyon merkezlerinde eğitim gören çocuklar çok özel çocuklar. Bu çocuklarımıza verilen eğitim para ile ölçülemez. Biz sadece çocuklara değil ailelere de çok büyük yardım sağlıyoruz. Bakın engelli çocukların bakımı kolay bir iş değil. Aileler çok büyük güçlükler çekiyor. Bazen çocuğa bakan kişi dışarı bile çıkamıyor. Devletin verdiği evde bakım ücreti sayesinde daha önce birçok güçlükle karşılaşan çocuklar artık biraz daha rahat etmeye başlıyor. Rehablitasyon merkezine gelen çocuklar kendileriyle aynı durumda olan arkadaşlarını görüp sosyalleşiyor. Bazen içeri giren çocuğun öğretmenlere sarılışı var ki bunun para ile ölçülmesi mümkün değil.











Tüm Yorumlar